6 Kasım 2016 Pazar

Sağlık hizmetleri-yataksız sağlık kuruluşları

Yataksız Sağlık Kuruluşları ve Görevleri
Yataksız sağlık kuruluşları, hastalıkları önleyici hizmetlerin sunulduğu yerlerdir. Hastalıkların önlenmesi veya tehlikesiz hâle getirilmesi, yataksız sağlık kuruluşları sayesinde gerçekleşir.

1. Sağlık Evleri


Sağlık evleri kırsal bölgelerde, 2.000–5.000 nüfusa sağlık hizmeti veren yataksız sağlık kuruluşlarıdır.

Sağlık Evlerinin Görevleri


  • Ana-çocuk sağlığı hizmetleri, 
  • Aile planlaması hizmetleri,
  • Bulaşıcı ve sosyal hastalıklar hizmetleri, Gezi işleri,
  • Çevre sağlığı hizmetleri,
  • İlk yardım ve acil yardım hizmetleri, istatistik işleri hizmetleridir.

Sağlık Evlerinin Yönetimi

Sağlık evlerinde çalışmakta olan ebeler, hizmet yönünden o bölgenin bağlandığı aile hekimine; idari yönden ise toplum sağlığı merkezine bağlı olarak çalışırlar.

2. Aile Sağlığı Merkezleri

Bünyesinde bir veya daha fazla aile hekimi ile aile sağlığı elemanlarını bulunduran ve aile hekimliği hizmetlerinin verildiği sağlık kuruluşudur.
Aile sağlığı merkezlerinde verilen hizmetler

  • Kişiye yönelik birinci basamak koruyucu sağlık, tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık, Kişiye yönelik rehberlik, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması,
  • Önemli /sık görülen toplum sağlığı konularında kişilerin periyodik muayene, (meme kanseri, rahim kanseri taraması ve benzeri) ruh sağlığı ve yaşlı sağlığı,
  • Bakanlıkça belirlenen ve uygulamaya konulan kişiye yönelik özel sağlık programlarının yürütülmesi,
  • Temel laboratuar ve radyolojik görüntüleme hizmetleri imkânlar doğrultusunda sağlanması.
  • Gerektiğinde enjeksiyon, pansuman gibi basit müdahaleler yapılması,  gerektiğinde ilk yardım ve acil müdahale hizmetleri verme,
  • Gerektiğinde hastaları kısa süreli gözlem altına alma, tetkik ve tedavisini yapma,
  • Kronik hastalığı olan kişilerin gerekli sıklıkta takibini yapma, 
  • Doğum öncesi, doğum sonrası loğusa ve bebek izlenmesi,
  • Çocukların aşı takipleri ve aşılarını yapma, erişkinlerinde aşı gibi koruyucu sağlık hizmetleri verme,
  • Verilen hizmetler ile ilgili sağlık kayıtlarını tutmaktır.
  • Aile hekimliği birimi: Bir aile hekimi ve en az bir aile sağlığı elemanından oluşan yapıdır. Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, çalışmalarını aile sağlığı merkezlerinde yürütür. Bazı durumlarda bu personel gezici/ mobil ve geçici olarak da hizmet verir.
  • Geçici aile hekimi: Aile hekiminin yıllık izin veya hastalık izninde bulunduğu sürede yerine bakan veya boş aile hekimliği pozisyonuna yerleştirme yapılıncaya kadar bu pozisyona görevlendirilen aile hekimidir.
  • Geçici aile sağlığı elemanı: Aile sağlığı elemanının yıllık izin veya hastalık izninde bulunduğu sürede yerine bakan veya boş aile sağlığı elemanı pozisyonuna yerleştirme yapılıncaya kadar bu pozisyona görevlendirilen aile sağlığı elemanıdır.
  • Gezici/ mobil sağlık hizmeti: Aile hekimi ve/veya aile sağlığı elemanının, müdürlükçe tespit edilen uzak mahalle, belde, köy, mezra gibi yerleşim birimlerine giderek mahallinde verdiği sağlık hizmetidir.
  • Yerinde sağlık hizmeti: Aile hekimi ve/veya aile sağlığı elemanının, müdürlükçe tespit edilen cezaevi, çocuk ıslahevi, huzurevi, korunmaya muhtaç çocukların barındığı çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları gibi toplu yaşam alanlarına Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre giderek yerinde vereceği sağlık hizmetidir.
  • Entegre sağlık hizmeti: Bakanlıkça belirlenecek yerlerde, bünyesinde koruyucu sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, muayene, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri, doğum, ana çocuk sağlığı hizmetleri, ayakta ve yatarak tıbbî ve cerrahî müdahale ile çevre sağlığı, adlî tabiplik ve ağız diş sağlığı hizmetleri gibi hizmetlerin de verildiği, birinci basamak sağlık hizmetlerini yoğunlukla yürütmek üzere tasarlanmış sağlık hizmetidir..
  • Aile hekimi: Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini, yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın, her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya bakanlığın öngördüğü eğitimleri alan uzman hekim veya hekimlerdir.

Aile hekiminin görevleri şunlardır:
o Çalıştığı bölgenin sağlık hizmetinin planlamasında bölgesindeki toplum sağlığı merkezi ile işbirliği yapar.
o Hekimlik uygulaması sırasında karşılaştığı toplum ve çevre sağlığını ilgilendiren durumları bölgesinde bulunduğu toplum sağlığı merkezine bildirir.
o Kendisine kayıtlı kişilerin ilk değerlendirmesini yapmak için altı ay içinde ev ziyaretinde bulunur veya kişiler ile iletişime geçer.
o Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini verir.
o Sağlıkla ilgili olarak kayıtlı kişilere rehberlik yapar, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini verir.
o Periyodik sağlık muayenesi yapar.
o Kayıtlı kişilerin yaş, cinsiyet ve hastalık gruplarına yönelik izlem ve taramaları (kanser, kronik hastalıklar, gebe, loğusa, yeni doğan, bebek, çocuk sağlığı, adölesan, erişkin, yaşlı sağlığı ve benzeri) yapar.
o Evde takibi zorunlu olan özürlü, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kendisine kayıtlı kişilere evde veya gezici/yerinde sağlık hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini verir.
o Aile sağlığı merkezi şartlarında tanı veya tedavisi yapılamayan hastaları sevk eder, sevk edilen hastaların geri bildirimi yapılan muayene, tetkik, tanı, tedavi ve yatış bilgilerini değerlendirir, ikinci ve üçüncü basamak tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile evde bakım hizmetlerinin koordinasyonunu sağlar.
o Tetkik hizmetlerinin verilmesini sağlar ya da bu hizmetleri verir.
o Verdiği hizmetlerle ilgili olarak sağlık kayıtlarını tutar ve gerekli bildirimleri yapar.
o Kendisine kayıtlı kişileri yılda en az bir defa değerlendirerek sağlık kayıtlarını günceller.
o Gerektiğinde hastayı gözlem altına alarak tetkik ve tedavisini yapar.
o Entegre sağlık hizmetinin sunulduğu merkezlerde gerektiğinde hastayı gözlem amaçlı yatırarak tetkik ve tedavisini yapar.
Aile sağlığı elemanı: Aile hekimi ile birlikte hizmet veren, sözleşmeli çalıştırılan veya bakanlıkça görevlendirilen hemşire, ebe, sağlık memurudur.
Aile sağlığı elemanı, aile hekimi ile birlikte ekip anlayışı içinde kişiye yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin sunulması ile birlikte, kişilerin sağlık kayıtları ve istatistiklerinin tutulması ile yükümlüdür. Aile hekiminin görevlerini yerine getirmesinde yardımcı olur.
Aile sağlığı elemanının görevleri şunlardır:
o Kişilerin yaşamsal bulgularını ölçer ve kaydeder.
o Aile hekiminin gözetiminde, talimatı verilen ilaçları uygular.
o Yara bakım hizmetlerini yürütür.
o Tıbbi alet, malzeme ve cihazların hizmete hazır bulundurulmasını sağlar.
o Poliklinik hizmetlerine yardımcı olur, tıbbi sekreter bulunmadığı hallerde sevk edilen hastaların sevk edildiği kurumla koordinasyonunu sağlar.
o Gereken tetkikler için numune alır, eğitimini aldığı basit laboratuvar tetkiklerini yapar veya aldığı numunelerin ilgili laboratuvar tarafından teslim alınmasını sağlar.
o Gezici ve yerinde sağlık hizmetleri, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini verir, evde bakım hizmetlerinin verilmesinde aile hekimine yardımcı olur.
o Bakanlıkça belirlenen hizmet içi eğitimlere katılır.
o Sağlık hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında aile hekiminin verdiği diğer görevleri yerine getirir.
o Bakanlıkça ve ilgili mevzuat ile verilen diğer görevleri yapar.

 Aile Sağlığı Merkezinin Yönetimi
Aile sağlığı merkezinde birden çok aile hekimi hizmet veriyor ise aile hekimleri kendi aralarında bir yönetim planı oluşturarak yönetici belirler ve yönetici ismini müdürlüğe bildirirler. Yönetici seçimi, zorunlu haller dışında yılda bir kez yapılır. Yönetim tarafından alınan kararlar, karar defterine işlenir. Yönetici, aile sağlığı merkezinin işletilmesinden birinci derecede sorumlu olduğu gibi bu merkezin müdürlük ve toplum sağlığı merkezi ile koordinasyonunu sağlamakla da görevlidir.

3. Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri (AÇSAP)

AÇSAP merkezleri doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası hizmetlerle bebek ve çocuk sağlığını ilgilendiren hususlarda, sağlık hizmeti veren yataksız sağlık kuruluşlarıdır.
AÇSAP merkezlerinde başhekim, uzman hekimler, diş hekimi, ebe, hemşire, tıbbi sekreter, şoför ve hizmetliler görev yapar.

AÇSAP Merkezlerinin Görevleri

AÇSAP merkezleri, il sağlık müdürlüğüne bağlı olarak çalışırlar. Merkezlerin göstereceği faaliyetler;

  •  ilde yataklı veya yataksız sağlık hizmeti veya destek hizmeti veren kuruluşlar ve sağlık eğitimi veren diğer kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak,
  •  Temel sağlık hizmetleri ve tıp etiği ilkeleri ışığında, kadın, ana ve çocuk sağlığı ile ilgili koruyucu ve tedavi edici hizmetleri, laboratuvar hizmetleri, aile planlaması hizmetleri ve bunlar ile ilgili konulardaki teorik ve beceri kazandırma eğitim ve danışmanlık hizmetlerini vermek, 
  • Kadın, ana ve çocuk sağlığı ile ilgili yürüttüğü hizmetlerin kayıt ve bildirimlerini yapmak,
  • İlin birinci basamak sağlık hizmetlerini veren kuruluşlarında görev yapan sağlık personelinin kadın, ana ve çocuk sağlığı ve aile planlaması dâhil üreme sağlığı konularında hizmet içi eğitimleri yürütmek,
  • Gerektiğinde, il dışından gelen sağlık personelinin de kadın, ana ve çocuk sağlığı ve aile planlaması dâhil üreme sağlığı konularında eğitimlerini sağlamak,
  • Mesleki eğitim kurumları için çocuk, adölesan, kadın ve erkek üreme sağlığı (aile planlaması dâhil) hizmetleri ile ilgili olarak mezuniyet öncesi ve sonrası uygulamalı öğretim hizmetlerinde işbirliğinde bulunmaktır.
  • Bakanlıkça ihtiyaca göre tespit edilen merkezlerde, ülkede bulunan bütün aile planlaması yöntemlerini verecek şekilde düzenlenir.

AÇSAP Merkezlerinin Yönetimi

AÇSAP merkezlerinde başhekim sağlık grup başkanlığına karşı sorumludur. Diğer personel, görevleriyle ilgili başhekime karşı sorumludur.

4. Sağlık Grup Başkanlığı

İlçe düzeyinde sağlık hizmetlerinden birinci dereceden sorumlu yöneticiler, kaymakam ve sağlık grup başkanıdır. Her ilçede, sağlık grup başkanlığı bulunur.
Kaymakam, ilçede sağlık hizmetlerinin yürütülmesinde, eş güdümünden ve geliştirilmesinden birinci dereceden sorumlu kişidir.
Sağlık grup başkanı, ilçenin en üst düzeyde sağlık yöneticisidir. Sağlık Bakanlığını temsil eder. Sağlık grup başkanlıklarında, başkan ile eğitim, istatistik, çevre sağlığı, muhasebe ve sekreterlik şubelerindeki meslek sahibi çalışanlar ile şoför ve hizmetliler görev yapar.

Sağlık grup başkanlığının görevleri


  • Toplum sağlığı merkezleri tarafından yapılacak planlama çalışmalarını
  • desteklemek.
  • İlçedeki sağlık hizmetlerini nicelik ve nitelik yönünden sürekli olarak
  • değerlendirmek.
  • İlçedeki kuruluşların görevlerini gerektiği gibi yapabilmeleri için gerekli
  • malzemeleri belirleyerek müdürlüğe bildirmek.
  • Toplum sağlığı merkezleri ve diğer sağlık kurum ve kuruluşları arasında
  • koordinasyonu sağlayarak birlikte ve ekip halinde çalışmasını sağlamak. 
  • Sağlık kuruluşlarının hizmetlerini ve çalışan personelin çalışmalarını
  • denetleyip hizmetin aksayan yönlerini saptamak.
  • İlgili mevzuat hükümlerine göre ilçedeki personelin disiplin amirliğini
  • yapmak.
  • Sağlık hizmetlerinde sektörler arası işbirliğini sağlamak.
  • Sağlık grup başkanlığında aylık toplum sağlığı merkezi toplantılarını
  • yürütmek.
  • Denetimleri mevzuatla Bakanlığa verilmiş olan sağlık kuruluşlarını
  • (eczane, tıp merkezleri v.b.) denetler veya denetlenmesini sağlamak. 
  • İlçe Hıfzıssıhha Kurulu’na katılarak sekretarya hizmetlerini yürütmek. 
  • İlçe sağlık ve yönetim kurullarında müdürlüğü temsil etmek. 
  • Piyasa gözetim ve denetim hizmetlerini yürütmek.
  • Yeşil kart hizmetlerinin sağlıkla ilgili koordinasyonunu yürütmek.
  • Özel sağlık kuruluşlarının ruhsatlandırılması ve denetimi işlerini
  • yürütmek.
  • Bakanlığın ruhsatlandırma ve denetim yetkisinde olan işletmelerin ruhsatlandırılması ve denetimi işlerini yürütmek, kayıtlarını tutmak, belediye hekimi olmayan yerlerde sıhhi kurumların ruhsatlandırma komisyonunda görev almak.
  • Müdürlüğün verdiği diğer görevleri yapmak.

Sağlık Grup Başkanlığın Yönetimi

Başkan, bağlı bulunduğu il sağlık müdürlüğüne karşı sorumludur. Başkan dışındaki diğer personel, kendi görev alanlarıyla ilgili işlerden dolayı başkana karşı sorumludur.

5. Dispanserler

Ülkemizde dispanserler, tek yönlü sağlık hizmeti vermek üzere kurulmuştur. Dispanserler, yataksız sağlık kuruluşlarıdır. Hastalara ayakta parasız hizmet vermektedir.
Dispanserlerde, başhekim dispanserin branşına göre uzman hekimler, sağlık teknisyenleri, hemşire, sekreter, şoför ve hizmetliler görev yapar.
Ülkemizde verem savaş, deri ve tenasül (zührevi) hastalıklar, akıl ve ruh sağlığı ile trahom savaş dispanserleri bulunmaktadır.
Dispanserlerin Görevleri
 Erken tanı
o Radyolojik muayene
o Klinik muayene
o Bakteriyolojik muayene
o PPD testi
 Tedavi
 Koruma
 Eğitim ve propaganda
 Sosyal yardım ve iş birliği yapar.
 Dispanserlerin Yönetimi
Dispanserlerin özelliğine göre doktor atamaları yapılır. Başhekim, kurumun işlevlerinden, bağlı bulunduğu sağlık grup başkanlığına karşı sorumludur. Dispanserlerde uzman hekimler, sağlık teknisyenleri, hemşire, sekreter, şoför ve hizmetliler görev yapar. Çalışan personel başhekime karşı sorumludur.

6. Hıfzıssıhha Enstitüleri

Hıfzıssıhha Enstitülerinin ilki Ankara’da “Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi” adıyla kurulmuştur. Dönemin Sağlık Bakanı olan Dr. Refik Saydam’ın adı eklenerek “Dr. Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü”ne çevrilmiştir. Bugünkü adını 1983 yılında “Dr. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı” olarak almıştır. Merkezi Ankara’dadır. Adana, Antalya, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, istanbul, izmir, Kayseri, Kütahya, Samsun, Trabzon, Van ve Zonguldak’ta şubeleri bulunmaktadır.
Hıfzıssıhha Enstitülerinde; başkan, şube müdürleri, uzmanlar, sağlıkla ilgili diğer personel, teknik personel, büro çalışanları, Ģoförler ve hizmetliler görev yapmaktadır.

 Hıfzıssıhha Enstitülerinin Görevleri

 Çeşitli aşı ve serumlarla, kan ürünleri, antijen ve anti serumları üretmek, Bakanlığın gerekli göreceği diğer biyolojik ve kimyasal preparatları hazırlamak,
 Çevre kirlenmesi, araştırması ve analizlerini yapmak ve bu amaçla
gerekecek yeni birimler kurmak,
 Her türlü yerli ve yabancı farmasötik preparatların ilk muayeneleri ile piyasadan alınan numuneleri inceleyerek kalite kontrollerini yapmak,
 Her türlü ruhsatlı ve ruhsatsız ilaçların farmakolojik etkilerini incelemek,
kontrendikasyonlarını ve tedavideki yerlerini saptamak ve göstermek,
 Halk sağlığını ilgilendiren ve kanunlarla belirtilen her türlü mikrobiyolojik, serolojik, parazitolojik, fiziksel muayene ve kimyasal analizleri yapmak,
 Laboratuvar analiz, kontrol ve üretim metotlarının ülke içinde bir örnek hâle getirilmesini sağlamak ve referans laboratuvar görevi yapmak, gerekli görülecek bölgelerde şubeler kurulmasını ve bunların düzenli aralıklarla bilimsel, eğitsel ve yönetsel kontrollerini yaparak etkin çalışmalarını sağlamak,
 Diğer ulusal ve uluslar arası kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak inceleme, araştırma ve bilimsel yayınlar yapmak, periyodik bilimsel dergi ve yurt çapında laboratuvar yönetimlerinin standardizasyonuna yöneltici yöntemler yayımlamak, düzenli aralıklarla bilimsel konferanslar ve kurslar düzenlemek,
 Tababet Uzmanlık Tüzüğü’ne göre uzman personel yetiştirmek, yurt çapında laboratuvar ve halk sağlığı personeli yetiştirme çalışmalarını düzenlemek, gerektikçe hazırlanacak ortak protokoller çerçevesinde üniversiteler ve bilimsel kuruluşlarla iş birliği yapmak ve ortak programlar düzenlemek,
 Personelin, Bakanlığın izni ve onayı ile bilimsel toplantı ve kurslara
katılmalarını sağlamak, toplantı ve kurslar düzenlemek,
 Kontrol, üretim ve araştırma işlevlerine uygun nitelikte ve sayıda deney
hayvanı yetiştirmek,
 Yerli ve yabancı üniversite, yüksek okul ve ilgili meslek okulları
mezunlarının halk sağlığı alanında yetiştirilmelerini sağlamak,
 Halk sağlığı ve bununla ilgili konularda, sivil, askerî ve yabancı kuruluşlarla iş birliği içinde eğitim, öğretim, inceleme ve araştırmalar yapmak,
 Bakanlığa, halk sağlığı alanındaki sorunlarda belirli aralıklarla ve
gerektikçe görüş bildirmek,
 Halk sağlığı hizmetlerinin yürütülüğünde yarar sağlayabilecek erken tanı, korunma ve tedavi konularında epidemiyolojik alan uygulamaları ve laboratuvar incelemeleri yapmaktır.
Hıfzıssıhha Enstitülerinin Yönetimi
Başkan kurumun görevlerinden dolayı Sağlık Bakanlığına karşı sorumludur. Şube müdürleri başkana, diğer çalışanlar müdürlerine karşı kendi alanlarıyla ilgili işlerden sorumludurlar.

7. Bölge Laboratuvarları

Bölge laboratuvarları, 224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun çerçevesinde kurulmuş olan birimlerdir. Bölge Hıfzıssıhha Enstitüleri bünyesinde yer almaktadır. Bölge laboratuvarlarının görevleri Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığının görevleri ile aynıdır. Ancak çalışma alanları merkez başkanlığı kadar değildir.
Bölge laboratuvarlarında müdür, kimya mühendisleri, biyologlar, laboratuvar teknisyenleri, sekreter, şoför ve hizmetliler çalışır.
Bölge Laboratuarlarında Yönetim
Müdür kurum işlerinden dolayı bağlı olduğu il sağlık müdürlüğüne karşı sorumludur. Diğer çalışanlar, görev alanları ile ilgili işlerden müdüre karşı sorumludur.

8. Özel Muayenehane ve Laboratuvarlar

Sağlık Bakanlığından izin almak şartı ile sağlık hizmeti verebilecek diploma sahibi kişiler, ihtisas alanları ile ilgili olarak özel muayenehane ve laboratuvar açabilir. Burada hizmetler, ücret karşılığı verilir.

9. Toplum Sağlığı Merkezi

Bölgesinde yaşayan kişilerin ve toplumun sağlık hizmetlerini organize eden, koruyucu hekimlik hizmetleri sunan, birinci basamak sağlık hizmeti veren kurumların kendisi ve diğer kurumlar arasında eş güdümü sağlayan, idari hizmetler ile sağlık eğitimi ve denetim faaliyetlerini yürüten sağlık merkezidir.
Toplum sağlığı merkezinde ; coğrafi alan, nüfus büyüklüğü ve bölgenin sağlık alt yapısı ve diğer özellikleri dikkate alınarak yeterli sayıda ve nitelikte sağlık personeli ve idari personel bulunur.
Toplum Sağlığı Merkezinde; halk sağlığı, adli tıp ve aile hekimliği, epidemiyoloji gibi dal uzmanları görev alır. Ayrıca bu dallar ile sağlık alanında doktora veya yüksek lisans yapmış veya bakanlıkça onaylanmış sağlık yönetimi konularında mezuniyet sonrası hizmet içi eğitimi almış tabipler öncelikle görevlendirilir. Toplum Sağlığı Merkezi sorumlu hekimi, Sağlık Müdürlüğünün teklifi üzerine valilik tarafından görevlendirilir.

Toplum sağlığı merkezinin görev ve yetkileri

  • idari ve mali hizmetler, 
  • Çevre sağlığı hizmetleri, 
  • Bulaşıcı ve kronik hastalıkları izleme ve müdahale hizmetleri, 
  • Aile sağlığı merkezi hizmetleri,
  • Koordinasyon hizmetleri ve yapılan işlerin bildirilmesi,
  • Lojistik hizmetler,
  • Görüntüleme ve laboratuar hizmetleri,
  • Hizmet içi eğitim hizmetleri,
  • Kayıtların tutulması ve denetim hizmetleri,
  • Acil sağlık hizmetleri,
  • Adli tıp hizmetleri (ölüm raporu, defin/nakil izni), 
  • Okul sağlığı hizmetleri,
  •  işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri,
  • Sağlık eğitimi hizmetleri,
  • Özel sağlık kuruluşlarının ruhsatlandırma ve denetimi, 
  • Afet organizasyonu,
  • Kurullara ve komisyonlara katılım,
  • Yeşil kart hizmetleridir.

Toplum sağlığı merkezinin yönetimi
İlçelerde toplum sağlığı merkezi sorumlu hekimi aynı zamanda grup başkanıdır. Birden fazla toplum sağlığı merkezi olan ilçelerde müdürlüğün uygun göreceği toplum sağlığı merkezinin sorumlu hekimi aynı zamanda o ilçenin grup başkanı olarak görev yapar. Ancak müdürlüğün teklifi bakanlığın uygun görüşü ile toplum sağlığı merkezi dışında ayrıca bir grup başkanlığı tesis edilebilir ve bu ilçelerdeki toplum sağlığı merkezleri iş ve işlemlerini grup baĢkanlığı aracılığıyla yürütür.

10. Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri

Diş hekimliğinin tüm branşlarında koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetleri ile ayaktan veya gerektiğinde yatarak muayene, tetkik, teşhis ve tedavi hizmetlerinin yanı sıra ileri tetkik ve tedavilerin de uygulandığı, en az 10 ünite kapasiteli, idari ve mali bakımdan kendilerine bağlı diş tedavi ve protez merkezleri ile diş poliklinikleri de açılabilen müstakil sağlık kurumlarıdır.

 Ağız ve diş sağlığı merkezinin yönetimi

Ağız ve diş sağlığı merkezinin başhekimi sağlık müdürlüğüne, diğer personel ise görevleriyle ilgili işlerden dolayı başhekime karşı sorumludurlar.

11. Acil Sağlık Hizmetleri (ASH)

Acil sağlık hizmetleri; konusunda özel eğitim görmüş ekipler tarafından 24 saat kesintisiz hizmet verecek şekilde, tıbbi araç ve gereç desteği ile olay yerinde, nakil sırasında ve hastaneler ile diğer sağlık kurum ve kuruluşlarında acil tıbbi tedaviye ihtiyacı olanlara sunulan hizmetlerin bütünüdür.
Acil sağlık hizmetleri şube müdürlüğü, il sağlık müdürlüğünün bir birimi olarak ve 112 numaralı telefon ile acil sağlık hizmetleri komuta kontrol merkezine çağrı gelmesi sonucunda ihtiyacı olan kişilere ambulans ekibi ile ulaşılmaktadır.
Komuta kontrol merkezine gelen çağrılar, acil sağlık hizmetleri istasyonuna bildirilir.

Acil sağlık hizmetleri yönetimi
Acil sağlık hizmetlerinin ülke genelinde sunulabilmesi için, kesintisiz olarak, bir ekip anlayışı içinde yürütülmesi ve kısa zamanda ulaşılabilir olması esastır. Acil sağlık hizmetlerinin bu esaslara göre bakanlığın koordinasyonunda kamu veya özel bütün kurum ve kuruluşların iştiraki ile tek merkezden yönetilmesini sağlamak amacıyla Sağlık Bakanlığı, il Sağlık Müdürlüğü(81),Acil Sağlık Hizmetleri (ASH) ġube Müdürlüğü,il Ambulans Servisi
(112) Başhekimliği,112 komuta Merkezi(81) ve istasyonlar acil sağlık hizmetlerinin yürütülmesi için teşkilatlandırılmıştır.
 Komuta kontrol merkezinin görevleri
o Merkeze ulaşan acil sağlık çağrılarını değerlendirmek, çağrılara göre verilmesi
o Gereken hizmeti belirleyerek yeterli sayıda ekibi olay yerine yönlendirmek, hizmet ile ilgili her türlü veriyi kayıt altına almak, saklamak ve değerlendirmek.
o il düzeyindeki kendisine bağlı istasyonların acil yardım, hasta nakil, özel donanımlı ambulanslar, hava ve deniz ambulansları, acil sağlık araçları ile hizmet araçlarının sevk ve idaresini yapmak.
o Hastaneler arasındaki koordinasyonu sağlayarak hasta sevk sisteminin düzenli olarak işlemesini sağlamak, başta yoğun bakım yatakları olmak üzere kritik yatak ve birimler ile personelin takibini yapmak.
o Hizmetin verilmesi sırasında, hizmete katılan kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak.
o Olağandışı durumlar ve afetlerde diğer kurumlarla işbirliği içerisinde olay yerine yeterince ambulans ve acil sağlık aracını görevlendirmek, hastane koordinasyonunu sağlamak, gerektiğinde ildeki tüm ambulansları ve özel ambulans servislerini sevk ve idare etmek.
o Başhekimlikçe verilen diğer görevleri yapmak.
 Acil sağlık hizmetleri istasyonunun görevleri
 Merkezin yaptığı yönlendirmelere göre vermesi gereken hizmeti,
Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yerine getirmek.
 istasyona doğrudan yapılan çağrıları merkezin değerlendirmesine sunarak
verilecek talimata göre davranmak.
 Hizmet ile ilgili kayıtları tutmak.
 Hizmet için gerekli bütün araç, gereç ve taşıtları kullanıma hazır bulundurmak ve gerekli bakım, onarım ihtiyacını anında merkeze bildirmek.
 Merkezin verdiği diğer görevleri yerine getirmek.
Sağlık Hizmetlerinde Kalite Yönetimi
Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli sağlık hizmet sunumunun sağlanması için sağlık kurum ve kuruluşlarının kurumsal performansının ölçülmesine yönelik olarak ölçülebilir ve karşılaştırılabilir performans, kalite ve diğer kriterler ile hizmet sunum şartlarının belirlenmesi, halkın görüşlerinin bu sürece yansıtılması suretiyle kurumsal performans katsayısının tespitine ve hizmet sunumu açısından belgelendirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenler.
Toplam kalite yönetimi, çok çeşitli anlamları olmakla birlikte, bir kurum içinde mal ve hizmet sunumunda kaliteyi hedef alan, kurumun bütün üyelerinin katılımını sağlayan, gerek kurum içerisinde görev yapanların, gerekse kendisine hizmet sunulanların beklentisini ön planda tutan, aynı zamanda ileriye yönelik ihtiyaçlarının karşılanmasını da hedefleyen, ekip çalışmasını öngören, tüm süreçlerin kısa aralıklarla gözden geçirilmesini ve iyileştirilmesini sağlayan, kurumun bütün üyelerine ve topluma maksimum yarar sağlayan yönetim anlayışıdır diye tanımlanabilir.
Toplam kalite yönetimi, iç ve dış müşteri beklentilerinin yerine getirilmesini temel olarak alan, çalışanların bilgilendirilmesini, yetkilendirilmesini ve takım çalışmalarıyla tüm süreçlerin sürekli iyileştirilmesini hedefleyen bir yönetim felsefesidir.
Toplam kalite yönetimi yaklaşımının “ana felsefesi”, kurumda çalışan herkesin katılımıyla, sürecin sürekli olarak iyileştirilmesi ve geliştirilmesi temeline dayanır.
 Toplam Kalite Yönetiminin Temel Kavramları
İşletmeler, ulusal sınırlar ve uluslararası piyasalarda rekabet etmeye çalışmaktadırlar. Birçokları bu sıkı rekabet karşısında ya yok olmaktadırlar ya da daha güçlü olan işletmelerle birleşme yoluna gitmektedirler. Bu sıkı rekabetten başarıyla çıkan işletmeler ise daha büyük ve güçlü olarak yine kendileri gibi hayatta kalabilmiş güçlü ve büyük işletmelerle rekabet etmeye başlamışlardır Toplam kalite yönetiminin temel kavramları aşağıdaki gibi açıklanabilir.
 Müşteri odaklılık,
 Önce insan anlayışı,
 Tam katılım,
 Sürekli iyileştirme,
 Ekip çalışması,
 Üst yönetimin liderliği ve sorumluluğudur.
Toplam Kalite Yönetimin Amaçları
 Kendi pazarlarının ihtiyaçlarına daha etkin ve sağlıklı bir biçimde yönelebilmek,
 Ürün ve hizmet kalitesinin de ötesinde bütün alanlarda en yüksek kalite
performansına erişmek,
 Kalite performansına erişilmede gerekli basit yaklaşımları kullanabilmek,
  Üretici olmayan faaliyetleri ve bozuk ürün oranını azaltmak için bütün
süreçleri sürekli olarak incelemek,
 Gerekli gelişmeleri saptamak ve performans kriterleri getirmek,
 Rakipleri tam ve detaylı olarak anlamak suretiyle etkili bir rekabet
stratejisi oluşturmak,
 Problem çözmede bir ekip yaklaşımı belirlemek,
 Haberleşme alanında ve başarılı için takdiri hususunda etkin yollar
belirlemek,
 Hiç sona ermeyen bir ürün geliştirme stratejisi kapsamında üretim
süreçlerini devamlı olarak gözden geçirmek,
 Maliyetleri düşürerek kaliteli mamulü ucuza satmak ve yüksek rekabet
gücü elde etmek,
 Ürün işlem zamanlarını kısaltmak ve teslimat hızını yükseltmek.

5 Kasım 2016 Cumartesi

Sağlık hizmetleri- yataklı sağlık kurumları

Yataklı Sağlık Kurumları

Tedavi edici sağlık hizmetleri halk sağlığı hizmetlerinin temelidir. Bu hizmetlerin yerine getirilmesinde yataklı sağlık kurumlarının önemi büyüktür. Halkın sağlığının korunması, sağlık düzeyinin yükseltilmesi ve hastaların bakım, tedavi ve rehabilitasyona kavuşturulmasında yataklı tedavi kurumları etkin rol oynar.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), hastaneleri; teşhis, tedavi ve rehabilitasyon olmak üzere gruplandırarak sağlık hizmetleri veren, hastaların uzun veya kısa süreli tedavi gördükleri, yataklı kuruluşlar olarak tanımlanır.
Benzer bir tanımın yer aldığı Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları işletme Yönetmeliğinde ise hastaneleri; hasta ve yaralıların, hastalıktan şüphe edenlerin ve sağlık durumlarını kontrol ettirmek isteyenlerin, ayakta veya yatarak, muayene, teşhis, tedavi ve rehabilite edildikleri, aynı zamanda doğum yapılan kurumlar olarak tanımlar.

Hastanelerin Kuruluş Amacı

 Her türlü sağlık hizmetinin sunulması, insan sağlığının korunması, toplumun sağlıklı yasam konusunda bilinçlendirilmesi, tıbbi personelin yetiştirilmesi ve eğitilmesi, tıp biliminde araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin yürütülmesidir.

 Hastanelerin Özellikleri


  • Hastaneler, ekonomik işletmelerden farklı olarak sosyal bir kuruluş olduğu için kâr amacı gütmez.
  • Hastanelerin amacı, hastalara tedavi hizmeti sunmaktır. Öyleyse hastaneler hizmet üreten kurumlardır.
  • Hastaneler, yalnız hasta bakım hizmeti sunan kuruluşlar değil aynı zamanda eğitim kurumlarıdır.
  • Hastaneler, diğer işletmelerden farklı olarak hastalara ve refakatçilerine (barınma, beslenme, yıkanma vb.) otelcilik hizmeti verir.
  • Hastanelerde sağlık hizmeti, 24 saat kesintisiz olarak verilir. Personel, vardiya ve nöbet usulü çalışır.
  • Hastanelerin inşa edildiği yer ve mimari yapısı önemlidir. Binaların yangın, deprem, ısıdan, nemden özel olarak korunması gerekmektedir.
  • Hastanelerde çalışan personelin büyük çoğunluğunu bayanlar oluşturur.
  • Hastanelerde verilen hizmetlerin maliyetleri yüksektir. Verilen hizmetin acilliği, araç gerecin vb. pahalı olması hizmetlerin de pahalı olmasına neden olmaktadır.
  • Hastaneler, çeşitli bölümlerden oluşmuş bir bütündür. Hastaneler, sistem özelliği taşıyan kuruluşlardır.
  • Hastanelerde çalışan personelin bazı avantajları vardır. Kendisi veya yakınlar hastane hizmetlerine daha kolay ulaşırlar.


Hastanelerin Sınıflandırılması

Hastaneler; mülkiyetlerine, işlevlerine, hasta yatak sayısına ve hastaların hastanede kalış sürelerine göre sınıflandırılır.

1.Mülkiyetlerine göre hastaneler
Mülkiyetlerine göre hastaneler, özel hastaneler ve kamu hastaneleri olarak gruplandırılır.

A. Özel hastaneler: şahıslara, şirketlere, azınlıklara ve yabancılara ait hastaneler, özel hastanelerdir. Hususi Hastaneler Kanunu’na göre kurulur. Bunlar ; A grubu genel hastaneler, B grubu genel hastaneler, C grubu genel hastaneler olarak adlandırılır.

o A Grubu Genel Hastaneler
Ruhsatlandırılmış yatak kapasitesi en az 50 olan, en az beş farklı dahili ve beş farklı cerrahi uzmanlık dalında tam gün kadrolu uzman tabip çalıştırmak suretiyle sağlık hizmeti verir. Yönetmelikte öngörülen asgarî standartlara ilave olarak hasta kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dalları için gerekli ve günün gelişmiş tıp teknolojisine uygun olan diğer bütün teşhis ve tedavi birimlerini ve ayrıca asgarî radyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, hematoloji ve patoloji laboratuarlarını bünyesinde bulunduran hastanelerdir.

o B Grubu Genel Hastaneler
Ruhsatlandırılmış yatak kapasitesi 30-50 arasında olan, en az dört farklı dahili ve dört farklı cerrahi uzmanlık dalında tam gün kadrolu uzman tabip çalıştırmak suretiyle sağlık hizmeti verir.
Yönetmelikte öngörülen asgarî standartlara ilave olarak günün gelişmiş tıp teknolojisine uygun olan bir veya birden fazla teşhis ve tedavi birimini ve radyoloji, biyokimya, patoloji ve mikrobiyoloji laboratuarlarını bünyesinde bulunduran genel hastanelerdir.

o C Grubu Genel Hastaneler
Ruhsatlandırılmış yatak kapasitesi 10-30 arasında olan, en az üç farklı dahili ve üç farklı cerrahi uzmanlık dalında tam gün kadrolu uzman tabip çalıştırmak suretiyle ayakta ve yatarak sağlık hizmeti verir.
Acil ve yoğun bakım üniteleri ile radyoloji, biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuarları desteğiyle muayene, teşhis ve tedavi hizmeti veren genel hastanelerdir.

B.Kamu hastaneleri: Devlete direkt veya dolaylı olarak bağlıdır. Sağlık Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı hastaneleri devlete direkt bağlıdır. Belediye hastaneleri ise dolaylı olarak devlete bağlıdır.

2.işlevlerine göre hastaneler
ilçe/belde hastanesi: Bünyesinde 112 hizmetleri, acil, doğum, ayaktan ve yatarak tıbbi müdahale, muayene ve tedavi hizmetleri ile koruyucu sağlık hizmetlerini bütünleştiren, görev yapan tabiplerin hasta kabul ve tedavi ettiği, ileri tetkik ve tedavi gerektiren durumlarda hastaların stabilize edilerek uygun bir şekilde sevkinin sağlandığı sağlık kurumlarıdır.

Genel hastaneler: Her türlü acil vaka ile yaş ve cinsiyet farkı gözetmeksizin, bünyesinde mevcut uzmanlık dallarıyla ilgili hastaların kabul edildiği ayaktan ve yatarak hasta muayene ve tedavilerinin yapıldığı en az 50 yataklı sağlık kurumlarıdır.
●Özel dal hastaneleri: Belirli bir yaş ve cins grubu hastalar veya belirli bir hastalığa tutulanların yahut bir organ veya organ grubu hastalarının müşahede, muayene, teşhis, tedavi ve rehabilitasyonlarının yapıldığı sağlık kurumlarıdır.
●Eğitim ve araştırma hastaneleri: Öğretim, eğitim ve araştırma yapılan uzman ve yan dal uzmanların yetiştirildiği genel ve özel dal sağlık kurumlarıdır.
Yataklı tedavi kurumlarındaki poliklinik hizmetlerine halkın kolay ulaşabilmesi, hastane polikliniklerindeki yığılmaların önlenmesi amacıyla hastanelere bağlı olarak semt poliklinikleri kurulabilir. Semt polikliniklerinin açılması, hizmetin veriliş şekli, poliklinik ve acil servis hizmetlerinin çalışma usul ve esasları ile burada görevli personelin, görev, yetki ve sorumluluklarına dair usul ve esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak bir Yönerge ile belirlenir.
3.Hasta yatak sayısına göre hastaneler
Yatak sayısı, hastanelerin büyüklüğünü belirlemede kullanılan ölçütlerdendir. Yatak sayısı bakımından hastaneler;
●25 ● 50 ● 100 ● 200 ● 400 ● 800 ve üstü yataklı hastaneler olarak sınıflandırılmaktadır.
4.Hastaların hastanede kalış sürelerine göre hastaneler
Yatılan gün sayısı, hastanın hastanede kaldığı günlerin toplamıdır. Hastaneler hastaların hastanede kalış süresi dikkate alınarak. kısa süreli ve uzun süreli hastaneler olarak ikiyi ayrılır.
Kısa süreli hastaneler: Hastaların %50’den fazlasının bir aydan daha az sürede kaldığı hastanelerdir. Türkiye’deki devlet hastaneleri bu gruba örnek olarak gösterilebilir.
Uzun süreli hastaneler: Hastalarının %50’den fazlasının bir aydan daha fazla kaldığı hastanelerdir. Psikiyatri hastaneleri ve tüberküloz hastaneleri bu gruba girmektedir.
Hastane Yönetimi
Hastaneler, her ülkenin sağlık sisteminde ayrı bir önem taşımaktadır. Bu durum, kullanılan kaynaklar, istihdam edilen kişi sayısı ve mesleklerin çeşitliliği vb. etkenlerin doğal sonucudur. Türkiye’de, tüm hastaneleri temsil eden tek bir organizasyon yapısı göstermek mümkün değildir. Hastane organizasyonlarının yönetsel yapısını, genellikle hastanenin bağlı olduğu mevzuat belirler. Örneğin, devlet hastanelerinde organizasyon Yataklı Tedavi Kurumları işletme Yönetmeliği’nce belirlenir. Devlet hastanelerinde yönetim yetkisi başhekimdedir. Üniversite hastaneleri YÖK Kanunu’na bağlı olarak kurulmuştur. Organizasyonları YÖK Kanunu hükümlerince gerçekleştirilir. Yönetim yetkisi, hastane genel direktörü (başhekimdedir)ndedir Millî Savunma Bakanlığı hastanelerinin organizasyonu, iç hizmet yönergeleriyle belirlenir. Bu hastanelerde de organizasyonun başında baştabip unvanlı rütbeli bir hekim bulunur. Özel hastane işletmelerinin organizasyonları ise Hususi Hastaneler Kanunu, Özel Hastaneler Tüzüğü ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerince belirlenir.
Başhekimlerin yanında yönetimden sorumlu başhekim yardımcıları, hastane müdürü, hastane müdür yardımcıları, başhemşire bulunur.
Aşağıda bir devlet hastanesi ile üniversite hastanesinin örnek organizasyon şeması verilmiştir.






4 Kasım 2016 Cuma

Sağlık hizmetleri ve sınıflandırılması

Kişilerin ve toplumların sağlığını korumak, hastalandıklarında tedavilerini yapmak, sakat kalanların başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilmelerini sağlamak ve toplumların sağlık düzeyini yükseltmek için yapılan planlı çalışmaların tümüne, sağlık hizmetleri denir.
1961 ve1982 Anayasalarında sağlık hizmetleri ile ilgili hükümler vardır. 1961 Anayasası’nın 48. maddesine göre herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Bu hakkı sağlamak için sosyal sigortalar ve sosyal yardım teşkilatı kurmak ve kurdurmak devletin görevidir.
1982 Anayasası’nın 41. maddesine göre; Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. 1982 Anayasası’nın 56. maddesine göre de herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede
yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak, insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak iş birliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak onları denetleyerek yerine getirir.



Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.
**DSÖ tanımına göre sağlık, yalnız hastalık ve sakatlığın olmayışı değil bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hâlidir.
Hastalık, doku ve hücrelerde yapısal, fonksiyonel olmayan değişikliklerin yarattığı bir tablodur.



Sağlık Hizmetlerinin Sınıflandırılması

Sağlık hizmetleri; koruyucu sağlık hizmetleri, iyileĢtirici/tedavi edici sağlık hizmetleri ve rehabilitasyon hizmetleri olarak sınıflandırılmaktadır.

1. Koruyucu Sağlık Hizmetleri

Hastalık yapan etkenleri ortadan kaldırmaya ve vücudumuzu bu etkenlere karşı bağışıklık kazandırmaya yönelik hizmetler, koruyucu sağlık hizmetleri olarak tanımlanır.

Koruyucu sağlık hizmetlerinin özellikleri

  • Tedavi edici sağlık hizmetlerine göre daha ucuzdur, 
  • Daha etkindir ve önceliklidir,
  • Büyük yatırımlara, araç ve gerece gerek yoktur, 
  • Tedavi edici sağlık hizmetlerinin yükünü azaltır, 
  • Birey ve topluma sağlıklı olma bilincini kazandırır, 
  • Sunumu ve uygulanması daha kolaydır.

Bu hizmetler, kişiye ve çevreye yönelik olmak üzere ikiye ayrılır:

Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri

doğrudan bireylere yöneliktir. Bağışıklama, ilaçla koruma, iyi beslenme, aile planlaması, sağlık eğitimi, ilk yardım, erken tanı kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleridir.

Çevreye yönelik sağlık hizmetleri 

çevremizdeki zararlı fiziksel ve kimyasal etkenleri yok ederek düzelterek ya da insanları etkilemeleri önlenerek, kişilerin sağlığını koruyabilmektir.
Atıkların zararsız hâle getirilmesi, vektörlerin kontrolü, yeterli ve temiz içme suyu sağlanması, çevre kirliliğinin önlenmesi, gıda kontrolü gibi hizmetler ise çevreye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri kapsamındadır.

2. Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri

Tedavi edici sağlık hizmetleri, üç basamakta ele alınır. Bunlar; birinci basamak, ikinci basamak, üçüncü basamak olarak adlandırılır. Tedavi edici sağlık hizmetlerinin basamaklar hâlinde ele alınmasının temel nedeni, bu basamaklar arasında bir hasta sevk zincirinin gerekliliğinin vurgulanmak istenmesidir.

♡Birinci basamak sağlık hizmetleri

Hastaların tedavilerinin evde ve ayakta yapıldığı sağlık kuruluşlarıdır. Bu kuruluşlar genelde yataksızdır. Sağlık ocakları, TBC Dispanserleri, AÇSAPM (Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezleri) birinci basamak tedavi edici sağlık kuruluşlarına örnektir.

İkinci basamak sağlık hizmetleri

Hastaların yatırılarak teşhis ve tedavi hizmetlerinin verildiği genel hastanelerdir. Bunlar, 50–100 yataklı ve 3–4 uzman hekimin çalıştığı hastaneler olabileceği gibi tam teşekküllü hastaneler de olabilir.

Üçüncü basamak sağlık hizmetleri

Özel dal hastaneleridir. Kanser hastaneleri, sanatoryumlar, ruh sağlığı hastaneleri ve üniversite hastaneleri gibi.



3. Rehabilitasyon Hizmetleri

Rehabilitasyon, insan organizmasının fizyolojik ve anatomik bozukluklarının medikal, cerrahi ve fiziksel yöntemlerle ve yardımcı cihazlarla tamamen veya kısmen giderilmesi ve hastanın fiziksel, ekonomik, ruhsal ve sosyal yönden mümkün olan tam bağımsızlığının sağlanmasıdır.
İki türlü rehabilitasyon vardır:

♡ Tıbbi rehabilitasyon: Hastalık veya kaza sonrasında güçsüzleşen organın,fizik tedavi vb. tıbbi yöntemlerle yeniden güçlendirilmesi ya da tamamen kaybedilen organ yerine ortez-protez takılmak suretiyle, kişiye o organın işlevini kısmen kazandırma türünden hizmetler tıbbi rehabilitasyon hizmetleridir.Bedensel sakatlıkların mümkün olduğu kadar düzeltilmesidir.

♡ Sosyal (mesleki) rehabilitasyon: Sakatlıkları nedeniyle eski işlerini yapamayanlara ya da belirli bir işte çalışamayanlara iş öğretme, iş bulma, işe uyum sağlamalarına yönelik her türlü hizmeti kapsar.





**http://www.who.int/en/



3 Kasım 2016 Perşembe

Hasta hakları

Hak; adalet ve hukukun kişilere kazandırdığı kazanç ya da tanıdığı yetkidir. Hukuk kurallarını devlet koyar. Devlet tanıdığı bu hakları genişletebilir ya da daraltabilir. Her ülkede hak ve özgürlükler standart değildir. Ülkeden ülkeye farklılıklar gösterebilir. Bunun yanı sıra uluslararası kabul görmüş evrensel varsayılan haklar vardır. Bu haklar insan hakları olarak bilinir.
Hasta hakkı; devlet tarafından, kişinin sağlığının korunması, gerektiğinde tedavi edilmesi, iyileştirilmesi ve T.C. Anayasası, milletlerarası antlaşmalar, kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış hakları ifade eder.
Hasta hakları tıp etiğinin temel konularından biridir. Hasta hakları, aynı zamanda insan haklarındandır. Hasta, soyut bir kavram değil; toplumsal çevresi ile kaygıları, güçsüzlükleri, çaresizliği ve bağımlılığı olan kişidir. Sağlıkta insan kavramı, konusu insan olan başka alanlardaki gibi iki boyutlu, sayısal bir değer değil tüm psikososyal yapısıyla ve bedeniyle insandır.
Eski çağlarda doktorun dediklerine sorgusuz uyan bir hasta tipi vardı. Günümüzde ise, hasta haklarında son yıllardaki gelişmelerle, gerekli bilgileri alma hakkına sahip, aydınlatılmış onam verme hakkı, özerkliği olan hasta tipine doğru bir değişim söz konusudur. Sağlık çalışanları, özellikle doktorlar uzun yıllar hasta hakkında her türlü kararı veren kişilerdi. Günümüzde hastalar kendi sağlık bakımlarını etkileyen konularda söz söylemeye hakları olduğu konusunda bilinçlenmişlerdir.



 Hasta Haklarının Gelişimi

Ülkemizde, sağlık hakkı anayasal güvence altındadır. Hasta haklarıyla ilgili hükümler içeren çok sayıda yasa bulunmaktadır. Avrupa Birliğine uyum süreciyle ilikili olarak 1998 yılında “Hasta Hakları Yönetmeliği” yayınlanmıştır. 26 Ekim Türkiye Hasta Hakları Günü olarak kabul edilmiştir. Ülkemizin de imzaladığı “Biyoloji ve Tıbbın Uygulanmasında insan Hakları ve insan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi‟ni TBMM, 2003 yılında onaylayarak kanunlaştırmıştır. Sağlık Bakanlığı, Hasta Hakları Yönetmeliği‟nde belirlenen hedeflere ve standartlara ulaşılması amacıyla, ilki 2003 yılında yayınlanan “Sağlık Tesislerinde Hasta Hakları Uygulamalarına ilişkin Yönerge” ve takip eden dönemlerde konuyla ilgili diğer yönerge ve talimatnameleriyle, kendine ait sağlık kurumlarında hasta haklarıyla ilgili bir uygulama başlatmıştır.





Hasta Hakları


  1. Sağlık hizmetlerinden adalet ve hakkaniyete uygun olarak yararlanma hakkı***; herkesin ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet alma hakkı vardır. Sağlık hizmetlerine ulaşma imkânı herkes için eşit ve sürekli olmalıdır.
  2. Bilgi isteme hakkı***; hastanın anlayacağı şekilde hastalığı ile ilgili teşhis, tedavi ve her bir girişimin olası risk ve yararlarını, önerilen girişimlerin seçeneklerini, tedavisiz kalmanın etkisini, tanı, sonuç ve tedavinin gidişi hastalığın seyri hakkında doktorundan bilgi alma hakkına sahiptir. Bu bilginin hastaya verilmesi mümkün olmadığı durumlarda yakınlarından birine bilgi vermek uygun olur. Hasta istediği takdirde, bilgilendirilmeme ve kendi yerine kimin bilgilendirileceğini seçme hakkına sahiptir. Hasta ikinci bir görüş alma hakkına sahiptir. Kendisine bakan sağlık personelinin kimliğini öğrenme hakkına sahiptir. Hasta, kurumda kaldığı süre içerisinde uyacağı kurallar ve rutin işlemler konusunda bilgilendirilmelidir. Taburcu olduğu zaman, hastalığı ile ilgili tanılar, tedavi ve yapılan işlemleri, elde edilen sonucu içeren yazılı bir belge isteme ve alma hakkına sahiptir.
  3. Sağlık kuruluşunu seçme ve değiştirme hakkı***; hayati tehlike bakımından sağlık kuruluşunun değiştirilmesinde tıbben sakınca görülmemesi esastır. Hastane vakanın durumuna göre hastayı başka bir hastaneye sevk edebilir. Bu durum hastaya ayrılmadan önce tam olarak açıklanmalıdır. Başka sağlık kurumuna nakil ancak o kurumun hastayı kabul etmesi durumunda yapılabilir.
  4. Personeli tanıma, seçme ve değiĢtirme hakkı***; hastaların kendini tedavi eden sağlık çalışanının adını bilme hakkı vardır. Hasta, sağlık sisteminin işleyişine uygun olarak, hekimini, sağlık personelini ve hizmet alacağı kurumu seçme ve değiştirme hakkına sahiptir.
  5. Öncelik sırasının belirlenmesini isteme hakkı***; sağlık kuruluşunun hizmet verme imkânlarının yetersiz veya sınırlı olması sebebiyle sağlık hizmeti talebi zamanında karşılanamayan hâllerde, hastanın öncelik hakkının tıbbi ölçütlere dayalı ve objektif olarak belirlenmesini isteme hakkı vardır.
  6. Tıbbi gereklere uygun teĢhis, tedavi ve bakım hakkı***; hasta, modern tıbbın bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını istemek hakkına sahiptir.
  7. Tıbbi gereklilikler dışında müdahale yasağı***; klinik çalışmalara katılım için hastanın bilgilendirilmiş onayı gereklidir. Bütün araştırma protokolleri etik kurul onayından geçirilmelidir. Hastanın veya yakınının onayı olmadıkça, tıbbi gereklilik dıĢında araştırma amaçlı uygulama yapılmaz. Hastanın vücudunun bütün parçalarının kullanımı ve korunması için onayı gereklidir.
  8. Ötenazi yasağı***; hastanın kendi yaşamına son verilmesini isteme hakkı yoktur. Hasta, çektiği acıların iyileştirilmesini isteme ve yaşamının son dönemi içinde, insanca bakılıp, itibar içinde ölme hakkına sahiptir.
  9. Tıbbi özen gösterilmesi hakkı***; hasta, hem teknik imkânlar hem de sağlık personeli ile hastalar arasındaki insani ilişkiler bakımından kaliteli hizmet alma hakkına sahiptir.
  10. Kayıtları inceleme hakkı***; hasta kendisi ile ilgili kayıtlara ulaşma ve kayıtlarının kopyasını alabilme hakkına sahiptir.
  11. Kayıtların düzeltilmesini isteme hakkı***; hasta kendisi ile ilgili tıbbi ve kişisel bilgilerin uygunsuz, eksik, çift anlamlı olması, tanı, tedavi ve bakım amacı ile ilgili olmaması durumunda bu bilgileri yenileme, bazı kısımlarını çıkarma, tamamlama ve düzeltme hakkına sahiptir.
  12. Bilgi verilmesini yasaklama hakkı***; ilgili mevzuat ilkelerine ve hastalığın durumuna göre yetkili mercilerde alınacak tedbirlerin gerektirdiği hâller dışında hasta durumu hakkında yakınlarına bilgi verilmesini istemeyebilir.
  13. Hasta izin vermediği sürece tıbbi durumu, tanısı, tedavisi hakkındaki ve kişiye özel diğer tüm bilgileri, ölümden sonra bile gizli olarak korunmalıdır***.
  14. Tanı, tedavi ve bakım için gerekli olmadıkça ve hasta izin vermedikçe hastanın özel hayatına ve aile yaşamına girilmez***.
  15. Tıbbi girişimler ancak hastanın özel hayatına saygı gösterilmesi durumunda yapılır***.
  16. Sağlık kurumlarına başvuran hasta, kurumun özel hayatını koruyan fiziksel özelliklere sahip olmasını bekleme hakkına sahiptir***.
  17. Saygınlık görme hakkı***; hasta, tanı ve tedavileri yapıldığı sırada saygı ve itina gösterilerek, güler yüzlü, nazik, şefkatli bir yaklaşımla, kendisine ve kültür değerlerine uygun davranılması hakkına sahiptir.
  18. Mahremiyete saygı hakkı; gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmetini alma hakkıdır***.
  19. Reddetme ve durdurma hakkı***; hasta tıbbi girişimi reddetme veya durdurma hakkına sahiptir. Bu durumun yaratacağı sonuçlar hastaya açıklanmalıdır.
  20. Rıza ve izin hakkı***; hastaların tıbbi müdahalelerde rızasının alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya hakkı vardır. Hastanın iradesini beyan etmesinin mümkün olmadığı ve acilen tıbbi girişim yapılması gereken durumlarda, daha önce bu girişimi reddettiğini gösteren bir açıklaması yoksa hastanın onayı varsayılarak girişim yapılabilir.
  21. Güvenlik***; hastaları sağlık hizmetini güvenli bir ortamda almaya hakları vardır.
  22. Dini vecibelerini yerine getirebilme; hastanın kuruluşun imkânları ölçüsünde ve idarece alınan tedbirler çerçevesinde, dini vecibelerini yerine getirmeye hakları vardır***.
  23. Rahatlık***; hastaların her türlü hijyenik şartlar sağlanmış, gürültü ve rahatsız edici bütün etkenler bertaraf edilmiş bir ortamda sağlık hizmeti almaya hakları vardır.
  24. Ziyaretçi hakkı***; hastaların kurum ve kuruluşlarca belirlenen usul ve esaslara uygun olarak ziyaretçi kabul etmeye hakları vardır.
  25. Refakatçi bulundurma***; mevzuatın, sağlık kurum ve kuruluşlarının imkânları ölçüsünde ve tabibin uygun görmesi durumunda refakatçi bulundurmayı isteme hakları vardır.
  26. Müracaat, şikâyet ve dava hakkı***; haklarının ihlali hâlinde, mevzuat çerçevesinde her türlü müracaat, şikâyet ve dava hakkını kullanma imkânları vardır.
  27. Sürekli hizmet***; gerektiği sürece, sağlık hizmetlerinden yararlanmaya hakları vardır.
  28. Düşünce belirtme***: hastaların verilen hizmetler konusunda düşüncelerini ifade etme hakkı vardır.
Hasta haklarına saygı gösterilmediği düşünüldüğünde şikâyet için başvuru imkânına sahip olmalıdır. Mahkemelere başvurunun yanı sıra bağımsız mekanizmalara başvurulabilir. Hasta, şikâyetlerinin değerlendirilmesini, ilgilenilmesini ve sonuç alınmasını isteme hakkına sahiptir. Hastanelerde bu konuyla ilgili „hasta hakları‟ birimi bulunmaktadır.


*** http://www.saglik.gov.tr/TR/belge/1-555/hasta-haklari-yonetmeligi.html

Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyarak doğru seçeneği işaretleyiniz.
Aşağıdaki tarihlerden hangisi Türkiye‟de Hasta Hakları Günü olarak kabul edilmiştir?
A) 26 Ekim
B) 28 Ekim
C) 24 Kasım
D) 25 Kasım
E) 14 Aralık
 “Herkesin insan olması dolayısıyla saygı görmeye hakkı vardır” ifadesi aşağıdaki
hasta haklarından hangisini ifade etmektedir?
A) Rıza ve izin hakkı
B) Bilgi isteme hakkı
C) Mahremiyete saygı hakkı
D) Saygınlık görme hakkı
E) Tıbbi özen gösterilmesi hakkı
Aşağıdaki haklardan hangisi hasta hakkı değildir?
A) Bilgi isteme hakkı
B) Ötenazi hakkı
C) Hayıtları inceleme hakkı
D) Mahremiyete saygı hakkı
E) Rıza ve izin hakkı

2 Kasım 2016 Çarşamba

Etik sorunlar ve etik karar verme

Etik Sorunlar ve Etik Karar Verme

Etik sorun, sorunun bilinmesine rağmen, çeşitli nedenlerden dolayı çözüm yolunun seçilemediği durumdur. Başka bir ifadeyle etik sorunlar, davranışın iyi olmasıyla ilgili tereddütlerin veya itirazların ortaya çıktığı durumlardır. Davranışın belirlendiği zihinsel süreçte ve davranışın sergilendiği toplumsal ortamda ortaya çıkabilir. Etikle ilgili sorunlu durumlar, ikilem ve ihlal gibi iki ana kategoriye ayrılır.
İkilem: Etik ikilem, herhangi bir durum karşısında istenmeyen iki veya daha fazla seçeneğin bulunması durumudur.
 Etik ikilemlerde farklı ilkelerin veya kuralların, aynı zamanda ve birbirine yakın ağırlıklı olarak devreye girmesi, her birinin farklı bir davranışı sergilediği durumlarda söz konusudur. Bu durumda bir ilkeye uygun davranmak bir diğerine aykırı olmayı zorunlu kılmaktadır.
Etik ihlali: Mesleki eylemi düzenleyen standart kuralların çiğnenmesi olarak ifade edilir. Davranışın belli bir ilkeye, kurala veya tereddüde yer bırakmayacak biçimde aykırı olmasını ifade eder.
Genellikle, ilkeler arasında ikilemler yaşanır. İhlal ise, daha çok kurallar için geçerlidir. Herhangi bir çatışma durumunda, ihlal edilecek kuralın seçimi sırasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır.

  • Başka bir seçeneğin olmadığı durumlarda, çatışan ilkelerden birini çiğnemek zorunlu olabilir.
  • Kural ihlal edilirken, ilkeye en az zarar verecek biçimde yapılmalıdır. 
  • Meslek elemanı ihlalin etkilerini en aza indirmeye çalışmalıdır.

Sağlık çalışanları, uygulama esnasında karşılaşılan etik sorunlarda, belli bir karara varabilmek için zor bir süreç yaşar.
 Etik sorun meydana getiren her olay kendine özgü koşul ve gerekçelere sahiptir. Dolayısıyla etik ilkeler her olayda farklı ifade edilir. Bu durum, etik sorun çözümünde son derece dikkatli olmayı gerektirir.
 İlkelerin birbirleriyle çatıştığı durumların daha iyi anlaşılması için bazı örnekler verilebilir.
Örnek 1: Kansere yakalanmıĢ bir hastadan hastalığın gizlenmesi hatta onun kanser olmadığının söylenmesi; gerçeği söyleme, aydınlatılmış onam ilkelerinin; dolayısıyla bu ilkeleri içinde bulunduran özerkliğe saygı ilkesinin çiğnenmiş olması demektir. Diğer taraftan gerçeğin hastaya zarar vereceği düşüncesiyle gösterilen bu tutum, yararlılık ilkesini ön plana çıkarır.
Meslek ve etik kurallarının uygulanması için karar verme süreci gereklidir. Bu süreç genellikle beş aşamada gerçekleşir.
 Bu aşamalar:
1. Durumu değerlendirme: Hastanın genel durumu, tercihleri, değerleri, ihtiyaçları, beklentileri ve tedaviye istekli olup olmadığı gibi durumları değerlendirmektir.
2. Sorunu adlandırma: Sorun çıkaran ve çelişki yaratan konuları açıkça ortaya koymaktır. Durumu açıklığa kavuşturmak için ek bilgi toplamaktır.
3. Alternatif hareket şekilleri: Her seçeneğin üzerinde durarak alternatif hareket şekillerini gözden geçirmek ve izlenecek yol ve olası sonuçları belirlemektir. Böylece verilecek kararın tıbbi gereklilik ve hastanın değer yargılarıyla daha uyumlu olmasını sağlamaktır.
4. Tamamlamak: Bir hareket planı yapıldıktan sonra bu planı uygulamaya
koymaktır.
5. Sonucu değerlendirmek: Karar verme eyleminin sonuçlarını ve yapılanları değerlendirmektir. Etik sorunları çözmede ve özellikle gelecekte yaşanacak durumlarda uygulanacak yöntemin belirlenmesi açısından yararlı olacaktır.



Etik Kurullar

Etik kurul, tıbbi etik veya yasal konularda görüş bildirmek üzere, ülkemizde ilk kez 1990‟ların başında, tıp fakülteleri bünyesinde oluşturulmuş kurullardır. Sağlık çalışanlarının yaşadığı etik ikilemlerde yol gösterici, zor kararlara manevi destek verme, hasta hakları ve tıp etiği konusundaki bilgi ve duyarlılıklarını arttırma yönünde çalışmalar yapar.
Hastane etik kurulu, kurum içindeki değişik birimlerden yönetime yansıyan her tür etik sorunun değerlendirildiği ve hastanenin etik ilkelerinin belirlendiği bir kuruldur. Hastane yönetiminin çeşitli konularda etik ikilem yaratan sorunları etik kurulda tartışarak çözümlemesi kararların doğruluğu üzerinde olumlu etki yapar. Etik Kurullar, klinik araştırma alanlarına göre; en az biri sağlık meslek mensubu olmayan kişi ve biri de hukukçu olmak kaydıyla ve üyelerinin çoğunluğu doktora veya tıpta uzmanlık seviyesinde eğitimli sağlık meslek mensubu olacak şekilde, en az yedi ve en çok on beş üyeden oluşturulur. Örneğin üniversite hastaneleri etik kurulu üyeleri; tıp fakültesi dekanı (başkan), hastane tıbbi hizmetlerinden sorumlu bir hekim, hastane idaresini temsil eden bir üye, hemşirelik hizmetlerinden sorumlu bir hemşire, adli tıp uzmanı, cerrahi - dahili bilimlerden ikişer klinisyen hekim ve deontoloji uzmanından oluşur.
Hastanelerde sık sık etik sorunlarla karşılaşılmaktadır. Buradaki belirsizlik ve sorunların giderilmesi, çalışma ortamının verimi açısından önemlidir. Ortaya çıkan sorunların çözümünde hastane etik kurulları etkilidir.



Hastane etik kurullarının görevleri


  • Eğitim kaynağı olmak,
  • Klinikte ortaya çıkan sorunlara yol göstermek, 
  • çözüm önerileri sunmak,
  • Elde bulunan sınırlı kaynakların adaletli kullanımını sağlamak,
  • Tedavi edici değeri az olan ya da olmayan bir etkenin denenmesine karar vermek,
  • Etik konulu seminerlerde ve toplantılarda danışmanlık ve önderlik etmek,
  • Hastaya, hasta yakınlarına ve hastane çalışanlarına gereksinim duydukları
  • konularda danışmanlık yapmak,
  • Bireysel olarak verilen hasta bakım kararlarında etkili olabilecek etik değer yargılarını incelemek,
  • Kurula getirilen konularda ileriye dönük kapsamlı hedefler bulmak,
  • Birimler arası iş birliği ile danışman üyelerin kurula katılımını sağlamak, Hastane çalışanlarının birbirleriyle ya da hasta ve hasta yakınlarıyla ilgili olarak yaşadıkları sorunlarda uzlaştırıcı ve yol gösterici olmaktır


Sağlık Mesleği Mensupları ile ilgili Suç Tanımları

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‟nda sağlık mesleği mensupları ile ilgili yeni suç tanımları yapılmıştır.  Bu suçlar özetle;

  • Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır. Çocuğun soy bağının değiştirilmesi
  • Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç uygulaması veya
  • satılması
  • Yasaların izni dışında çocuk düşürtme Kısırlaştırma
  • kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde ilaç üreten veya satan
  • kimseye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezası verilir.
  • Sağlık mesleği mensubu olmanın ceza arttırıcı kabul edildiği suçlar:
  • Uyuşturucu madde imal ve ticareti
  • Uyuşturucu madde kullanımının kolaylaştırılması 
  • Çocuğun cinsel istismarı
  • Sahte resmi belge düzenleme

Bildirimi Zorunlu Durumlar


  • Ölüm
  • Her türlü ateşli silah ve patlayıcı madde ile oluşmuş yaralanmalar 
  • Her türlü kesici, kesici delici, kesici ve ezici alet yaralanmaları 
  • Trafik kazaları 
  • Düşmeler
  • darp olguları
  • İlaç, insektisit, boğucu gaz vb. ile oluşmuş zehirlenmeler 
  •  Yanıklar 
  • İş kazaları 
  • Elektrik ve yıldırım çarpmaları 
  • Mekanik asfiksi olguları
  • İntihar girişimleri
  • Terk
  • Uyuşturucu kullanımı, üretimi, satılması, özendirilmesi 
  • Soykırım
  • İşkence ve insan hakları ihlali şüphesi, iddiası ve ihtimali bulunan vakalar
  • Kötü muamele şüphesi, iddiası ve ihtimali bulunan vakalar
  • Cinsel saldırı, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet vakaları
  • Travma sonucu düşük ve erken doğum vakaları
  • Tıbbi uygulama hatası şüphesi, iddiası, ihtimali olan vakalar
  • İnsan üzerinde kanuna aykırı bilimsel deney yapmak gibi durumlardır.

Yukarıda sayılan durumlar geliştiğinde, tutanağa geçirilmek kaydıyla sözlü ve yazılı olarak ilgili makamlara derhâl bildirilir. (Hastanın acil müdahalesi önceliklidir.)


Değerlendirme soruları
Aşağıdakilerden hangisi etik karar verme sürecinin aşamalarından değildir?
A) Durumu değerlendirme
B) Sorunu adlandırma
C) Alternatif hareket şekilleri
D) Tamamlamak
E) Uygulamak
Aşağıdakilerden hangisi sağlık meslek mensubu olmanın ceza artırıcı sebep olarak kabul ettiği suçlardan değildir?
A) Uyuşturucu madde imal ve ticareti
B) Uyuşturucu madde kullanılmasının kolaylaylaşrılması
C) Çocuğun cinsel istismarı
D) Uyuşturucu kullanımı
E) Sahte resmi belge düzenleme


1 Kasım 2016 Salı

Etik ilkeler

Etik ilkeler evrenseldir ve her ülkede geçerliliği olan kurallardır. 
Profesyonel davranış standartlarını, gelenek, alışkanlık, karakter, ahlak gibi kavramları içerir ve kısaca genel ahlak olarak tanımlanır. 
Dürüstlük, doğruluk, yardımseverlik, adaletli olmak, sadakat, tarafsızlık, doğruluk, hırsızlık yapmamak, cana kıymamak, dedikodu etmemek, görevini en iyi şekilde yapmak gibi dünyanın her yerinde erdem sayılan ahlaki değerlerden oluşur. Tutum ve davranışların iyi ya da kötü yönden değerlendirilmesi olarak da kullanılır.
                     

                   Etikle ilgili Kavramlar

Etik, Latince “Ethicus” veya Yunanca “Ethicos” kelimesinden gelen ve Türkçe karşılığı “ahlak bilim, kuramsal ahlak ya da meslek ahlakı” olan bir terimdir.

 Ahlak ise; daha çok genel ve bireysel davranış kurallarını anlatır. Toplumdan topluma değişebilecek gelenekler, alışkanlıklar, örf-adetler, töreler, yaşam biçimlerindeki tutum ve davranışlar olarak tanımlanır. Kişiler arası ilişkilerde uyulması gereken ilke ve kuralları içerir. Toplumdan topluma değişebileceği gibi aynı toplum içindeki farklı gruplar arasında dahi değişkenlik gösterebilir.
Hırsızlık, yalan, kamu malına zarar vermek, dedikodu, adaletsizlik, insanların arasını açmak, hakaret, ihanet, rüşvet gibi davranışlar genel olarak her toplumda ahlak dışı kabul edilir.
Meslek Etiği (Deontoloji), bir mesleği uygularken uyulması gereken ahlaki değer ve etik kuralları inceleyen bilim dalıdır. 
Etik kurallar, meslek üyelerinin mesleğe, meslek örgütüne, meslektaşlarına, hizmet verdiği bireylere, işibirliği yaptığı bireylere ve kendine karşı sorumluluklarından oluşur. 
Deontoloji meslek üyelerinin karşılaştıkları etik sorunlar ile ilgili mantıklı ve doğru karar verebilmeleri için kullandıkları rehberdir.



                  Sağlık Meslek Etiği ilkeleri


Sağlık alanındaki tutum ve davranışların analizi, yorumu, tartışılması, iyi ya da kötü yönden değerlendirilmesi gibi etkinlikleri içerir. 

Sağlık meslek etiği kısaca; sağlık çalışanlarının neleri yapmaları ve nelerden kaçınmaları gerektiğini ifade eder.
İnsan hakları kavramıyla, sağlık hizmet etiğinin yerleşmiş ilkeleri arasında bağlantılar vardır. Dünya Tabipler Birliği, Uluslararası Hemşireler Konseyi gibi sağlık çalışanlarını temsil eden kuruluşların açıklamalarında da bu ilkelere yer verilir.
Sağlık hizmeti etik kurallarının ana ilkesi, sağlık hizmeti veren kişinin daima hastanın iyiliğini gözeterek ve yararını düşünerek davranmakla yükümlü olduğudur. Bütün sağlık çalışanları ahlaki olarak profesyonel meslek kuruluşlarının koyduğu standart ilkelere uymakla yükümlüdür. Geçerli bir mazeretleri olmadan, mesleki ilkelere uymaz, bu ilkelerden saparlarsa yetkilerini kötüye kullanmaktan suçlu bulunurlar.
Sağlık çalışanları, görevlerini yaparken bu ilkelerin uygulanmasında güçlüklerle karşılaşabilir. İlkelerden bazılarını yerine getirmekle başka bir ilkeye uyulmamış olabilir. Bu nedenle sağlık çalışanları her olayı kendi koşulları içinde değerlendirip herkes için en uygun olan çözümü bulup uygulamak durumundadır. 
Sağlık personelinin kendi etik kurallarına sahip çıkması gerekir. Bu kurallar, meslek grubu içinde belli bir disiplin ortamı sağlar.
 Sağlık personeli, hastanın temel insani değerlerini bilerek insanlık onurunu, gizliliğini ve kendi kararlarını koruyacak biçimde hareket etmelidir.
Hekimlerin uymakla yükümlü olduğu etik ilke ve kurallar Hipokrat tarafından çeşitli yazıları aracılığı ile günümüze kadar ulaşmıştır. Hipokrat andında ana ilke; kişisel özelliklerine bakmaksızın, hekimin her koşulda hastasına yararlı olması ve onun iyiliği için çalışmasıdır. Bu ilke diğer sağlık çalışanları için de geçerlidir.

1-Özerkliğe Saygı ilkesi (Otonomi)


Hastaların haklarına saygı göstermek ve tıbbi bakım ile ilgili kararlara onların katılımını sağlamaktır. Hastanın ya da hizmeti alan bireyin özerk seçimlerine saygı duyulmalıdır. Herhangi bir işlem ya da tedaviye başlamadan önce hastaya bilgi verip onay alınmalıdır.
Öncelikli ve belirgin bir ilkedir. Ağırlığı ya da önemi daha fazla olan bir başka etik ilkenin uygulanma zorunluluğu doğmadıkça, uyulması gereken bir ilke özelliğindedir. Hastanın yararını düşünerek özerkliğe saygı ilkesi ihlal edilebilir. Örneğin, hasta ya da bireylerin kendilerine yapılacak müdahaleleri seçme veya kendi seçtikleri eylem planını yürütmelerine her zaman imkân olmayabilir. Bireyin özerk seçim yapabilme becerisinde bir sorun olabilir. Yani hasta, küçük bir çocuksa, koma hâlindeyse, zekâ özürlüyse ya da psikolojik sorunları varsa özerklik ilkesini gözetme zorunluluğu olmayacaktır.

2-Yararlılık ilkesi


Sağlık meslek etiğinin, en eski ilkesi yararlılık ilkesidir. Bu ilke, sayesinde sağlık çalışanı hastanın yaşamına destek verir, onu tedavi ederek ağrı ve acısını dindirir. Her durumda hastaya yararlı olur. 

Tıp etiğinde yararlılık ilkesine paralel ilke, kötü davranmama ilkesidir. Örneğin, sağlık için ayrılan paranın nasıl kullanılacağına karar verilmesinde de bu ilkeden yararlanılır. Çok sayıda insanı etkileyen bir hastalığın araştırılması için para ayrılması, az sayıda kişiyi etkileyen bir hastalığın araştırılması için para ayrılmasından daha önemlidir.

3. Aydınlatılmış Onam ilkesi


Hastanın sağlık durumu, konulan teşhis, uygulanacak tedavi yöntemi, önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda yaratacağı sonuçlar ve riskler konularında aydınlatılmasıdır. Yapılacak aydınlatma hastanın toplumsal, ruhsal ve eğitim durumuna uygun olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Hasta vermiş olduğu aydınlatılmış onamı dilediği zaman geri alabilir. Bu ilke ile bakım ve tedavi girişimlerinde hasta ve ailesini bilgilendirip izin alınarak çok önemli yasal ve ahlaki bir zorunluluk da yerine getirilmiş olur.

Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir. Acil durumlar ile hastanın reşit olmaması veya bilincinin kapalı olduğu ya da karar veremeyeceği durumlarda yasal temsilcisinin izni alınır.
Tedavisi yasalarla zorunlu kılınan hastalıklar toplum sağlığını tehdit ettiği için hasta veya yasal temsilcisinin onayı alınmasa da gerekli tedavi yapılır.
Onay için verilmesi gereken bilgiler aşağıdakilerin tümünü kapsamalıdır:


  • Hastanın sağlık durumu ve konulan tanı,
  • Önerilen tedavi yönteminin türü,
  • Başarı şansı ve süresi,
  • Tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler,
  • verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri,
  • Hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda, hastalığın yaratacağı sonuçlar, Olası tedavi seçenekleri ve riskleri                                            4. Adalet ilkesi 

"Hukuk bir gün, herkese lazım olur…" Adalet ilkesi, tıbbi kaynakların ihtiyaca göre dürüstçe ve hakça paylaştırılmasını gerektirmektedir. Bu ahlaki ilke ile tedavi ve bakımda, kullanılan araç, gereç ve teknik donanım kaynakları, hastanın bireysel gereksinimleri belirlenerek eşitlik ilkesine uygun olarak dağılımı sağlanır. Kişiler, etnik kökenleri, politik inançları, milliyetleri, cinsiyetleri, dinleri ya da kişisel özellikleri, birileri ile olan yakınlıkları ne olursa olsun, gerekli sağlık bakımını adilce ve en iyi şekilde alma hakkına sahiptir. Bir suçtan dolayı hüküm giyen kişiler dahi, gerekli tıbbi bakımı almak konusunda diğerleriyle eşit haklara sahiptir.
Sağlık personeli, bakmakla yükümlü oldukları hastalar arasında adil bakım yapmakla sorumludur. Toplumun tüm üyelerine aynı oranda bakım vermek mümkün olmayabilir, ancak kişilerin bakım imkânlarına ulaşım konusunda, eşit olanaklara sahip olması gerekir.

5. Dürüstlük ve Doğruluk ilkesi

Bu iki ilke, hasta ve ailesine gerçeği söyleme, dürüst olma zorunluluğunu getirir. İnsanlar kendileri hakkındaki gerçeği öğrenme hakkına sahiptir. Böylece sağlık personeli, hasta ve ailesi arasındaki ilişkilerin, dürüst, güvenilir bir ortamda kurulması sağlanır. Sağlık personeli hastasının güvenini kazanmamışsa tedaviden beklenen başarı elde edilemez.

6. Sadakat / Sözünde Durma ilkesi

Bireyin kendisi dışında birine inanması, bağlanması ve verdiği söze sadık kalması anlamında kullanılan ahlaki bir ilkedir. Verilen sözün tutulması sağlık personeli ile hasta ilişkisinin güven ortamında olmasını sağlar.
İnsanın sözünde durması sadece mesleki uygulamalar, hasta-personel arası ilişkiler veya öğretmen-öğrenci ilişkileri için değil; hayatımızın her alanında geçerli ve önemli, erdemli bir davranış şeklidir. Bu nedenle yerine getirilemeyecek sözler verilmemeli, verilen sözler de mutlaka yerine getirilmelidir. Ancak, verilen sözün yerine getirilmesini engelleyecek çok önemli bir mazeret olması durumunda; söz verilen kişiye önceden ulaşarak mazeret bildirilmeli ve rızası alınmalıdır.

6. Sır Saklama ilkesi

Hipokrat Andında “Hastama ait bilgileri kimseye açıklamayacağım ve onları sır olarak saklayacağım” ifadesi yer alır. Sağlık personeli, sağlık kurumunda hastalar hakkında öğrendiği tüm bilgileri gizli tutmak durumundadır. Personel, hizmet verdiği bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal açılardan mahremiyetinin korunmasını sağlar. Hizmet verdiği bireyin kendisi ya da ailesi ile ilgili olarak paylaştığı bilgileri, yasal zorunluluk ve kendisinin ya da üçüncü kiĢilerin hayatını tehdit eden bir zorunluluk olmadığı sürece bireyin rızası olmaksızın başka bireylerle paylaşamaz. Kayıtların gizliliğine özen gösterir ve kayıtlara hastanın bakım ve tedavisiyle doğrudan ilgili olmayan kişilerin ulaşmasını engelleyici önlemleri alır.

7. Gerçeğe Uyma ilkesi

Ahlaken ve yasal açıdan gerçeğe bağlılık ilkesidir. Sağlık personeli bu ilke ile akılcı, gerçeği araştıran ve hizmeti belgeleyen davranışlarla doğruya yönelir. Sağlık personeli mantığına sığmayan herhangi bir olayı sorgular, sorularına tatmin edici bir cevap bulana kadar araştırır, gerçekliğine inandığı bilgileri savunur ve gerçeği ispatlamaya çalışır. 

8- Sözcülük

Hasta, kendi adına konuĢup karar veremiyorsa ve hasta adına konuĢabilecek kimse yok ise; hastaların bu becerileri geri gelene kadar hastanın çıkarlarını korumak amacıyla sözcülüğünü yapmaktır. Bu sözcülüğü yaparken sağlık mesleklerinin tanımladığı biçimde değil, hastanın tanımladığı biçimde yapılması gerekir.