1 Kasım 2016 Salı

Etik ilkeler

Etik ilkeler evrenseldir ve her ülkede geçerliliği olan kurallardır. 
Profesyonel davranış standartlarını, gelenek, alışkanlık, karakter, ahlak gibi kavramları içerir ve kısaca genel ahlak olarak tanımlanır. 
Dürüstlük, doğruluk, yardımseverlik, adaletli olmak, sadakat, tarafsızlık, doğruluk, hırsızlık yapmamak, cana kıymamak, dedikodu etmemek, görevini en iyi şekilde yapmak gibi dünyanın her yerinde erdem sayılan ahlaki değerlerden oluşur. Tutum ve davranışların iyi ya da kötü yönden değerlendirilmesi olarak da kullanılır.
                     

                   Etikle ilgili Kavramlar

Etik, Latince “Ethicus” veya Yunanca “Ethicos” kelimesinden gelen ve Türkçe karşılığı “ahlak bilim, kuramsal ahlak ya da meslek ahlakı” olan bir terimdir.

 Ahlak ise; daha çok genel ve bireysel davranış kurallarını anlatır. Toplumdan topluma değişebilecek gelenekler, alışkanlıklar, örf-adetler, töreler, yaşam biçimlerindeki tutum ve davranışlar olarak tanımlanır. Kişiler arası ilişkilerde uyulması gereken ilke ve kuralları içerir. Toplumdan topluma değişebileceği gibi aynı toplum içindeki farklı gruplar arasında dahi değişkenlik gösterebilir.
Hırsızlık, yalan, kamu malına zarar vermek, dedikodu, adaletsizlik, insanların arasını açmak, hakaret, ihanet, rüşvet gibi davranışlar genel olarak her toplumda ahlak dışı kabul edilir.
Meslek Etiği (Deontoloji), bir mesleği uygularken uyulması gereken ahlaki değer ve etik kuralları inceleyen bilim dalıdır. 
Etik kurallar, meslek üyelerinin mesleğe, meslek örgütüne, meslektaşlarına, hizmet verdiği bireylere, işibirliği yaptığı bireylere ve kendine karşı sorumluluklarından oluşur. 
Deontoloji meslek üyelerinin karşılaştıkları etik sorunlar ile ilgili mantıklı ve doğru karar verebilmeleri için kullandıkları rehberdir.



                  Sağlık Meslek Etiği ilkeleri


Sağlık alanındaki tutum ve davranışların analizi, yorumu, tartışılması, iyi ya da kötü yönden değerlendirilmesi gibi etkinlikleri içerir. 

Sağlık meslek etiği kısaca; sağlık çalışanlarının neleri yapmaları ve nelerden kaçınmaları gerektiğini ifade eder.
İnsan hakları kavramıyla, sağlık hizmet etiğinin yerleşmiş ilkeleri arasında bağlantılar vardır. Dünya Tabipler Birliği, Uluslararası Hemşireler Konseyi gibi sağlık çalışanlarını temsil eden kuruluşların açıklamalarında da bu ilkelere yer verilir.
Sağlık hizmeti etik kurallarının ana ilkesi, sağlık hizmeti veren kişinin daima hastanın iyiliğini gözeterek ve yararını düşünerek davranmakla yükümlü olduğudur. Bütün sağlık çalışanları ahlaki olarak profesyonel meslek kuruluşlarının koyduğu standart ilkelere uymakla yükümlüdür. Geçerli bir mazeretleri olmadan, mesleki ilkelere uymaz, bu ilkelerden saparlarsa yetkilerini kötüye kullanmaktan suçlu bulunurlar.
Sağlık çalışanları, görevlerini yaparken bu ilkelerin uygulanmasında güçlüklerle karşılaşabilir. İlkelerden bazılarını yerine getirmekle başka bir ilkeye uyulmamış olabilir. Bu nedenle sağlık çalışanları her olayı kendi koşulları içinde değerlendirip herkes için en uygun olan çözümü bulup uygulamak durumundadır. 
Sağlık personelinin kendi etik kurallarına sahip çıkması gerekir. Bu kurallar, meslek grubu içinde belli bir disiplin ortamı sağlar.
 Sağlık personeli, hastanın temel insani değerlerini bilerek insanlık onurunu, gizliliğini ve kendi kararlarını koruyacak biçimde hareket etmelidir.
Hekimlerin uymakla yükümlü olduğu etik ilke ve kurallar Hipokrat tarafından çeşitli yazıları aracılığı ile günümüze kadar ulaşmıştır. Hipokrat andında ana ilke; kişisel özelliklerine bakmaksızın, hekimin her koşulda hastasına yararlı olması ve onun iyiliği için çalışmasıdır. Bu ilke diğer sağlık çalışanları için de geçerlidir.

1-Özerkliğe Saygı ilkesi (Otonomi)


Hastaların haklarına saygı göstermek ve tıbbi bakım ile ilgili kararlara onların katılımını sağlamaktır. Hastanın ya da hizmeti alan bireyin özerk seçimlerine saygı duyulmalıdır. Herhangi bir işlem ya da tedaviye başlamadan önce hastaya bilgi verip onay alınmalıdır.
Öncelikli ve belirgin bir ilkedir. Ağırlığı ya da önemi daha fazla olan bir başka etik ilkenin uygulanma zorunluluğu doğmadıkça, uyulması gereken bir ilke özelliğindedir. Hastanın yararını düşünerek özerkliğe saygı ilkesi ihlal edilebilir. Örneğin, hasta ya da bireylerin kendilerine yapılacak müdahaleleri seçme veya kendi seçtikleri eylem planını yürütmelerine her zaman imkân olmayabilir. Bireyin özerk seçim yapabilme becerisinde bir sorun olabilir. Yani hasta, küçük bir çocuksa, koma hâlindeyse, zekâ özürlüyse ya da psikolojik sorunları varsa özerklik ilkesini gözetme zorunluluğu olmayacaktır.

2-Yararlılık ilkesi


Sağlık meslek etiğinin, en eski ilkesi yararlılık ilkesidir. Bu ilke, sayesinde sağlık çalışanı hastanın yaşamına destek verir, onu tedavi ederek ağrı ve acısını dindirir. Her durumda hastaya yararlı olur. 

Tıp etiğinde yararlılık ilkesine paralel ilke, kötü davranmama ilkesidir. Örneğin, sağlık için ayrılan paranın nasıl kullanılacağına karar verilmesinde de bu ilkeden yararlanılır. Çok sayıda insanı etkileyen bir hastalığın araştırılması için para ayrılması, az sayıda kişiyi etkileyen bir hastalığın araştırılması için para ayrılmasından daha önemlidir.

3. Aydınlatılmış Onam ilkesi


Hastanın sağlık durumu, konulan teşhis, uygulanacak tedavi yöntemi, önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda yaratacağı sonuçlar ve riskler konularında aydınlatılmasıdır. Yapılacak aydınlatma hastanın toplumsal, ruhsal ve eğitim durumuna uygun olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Hasta vermiş olduğu aydınlatılmış onamı dilediği zaman geri alabilir. Bu ilke ile bakım ve tedavi girişimlerinde hasta ve ailesini bilgilendirip izin alınarak çok önemli yasal ve ahlaki bir zorunluluk da yerine getirilmiş olur.

Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir. Acil durumlar ile hastanın reşit olmaması veya bilincinin kapalı olduğu ya da karar veremeyeceği durumlarda yasal temsilcisinin izni alınır.
Tedavisi yasalarla zorunlu kılınan hastalıklar toplum sağlığını tehdit ettiği için hasta veya yasal temsilcisinin onayı alınmasa da gerekli tedavi yapılır.
Onay için verilmesi gereken bilgiler aşağıdakilerin tümünü kapsamalıdır:


  • Hastanın sağlık durumu ve konulan tanı,
  • Önerilen tedavi yönteminin türü,
  • Başarı şansı ve süresi,
  • Tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler,
  • verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri,
  • Hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda, hastalığın yaratacağı sonuçlar, Olası tedavi seçenekleri ve riskleri                                            4. Adalet ilkesi 

"Hukuk bir gün, herkese lazım olur…" Adalet ilkesi, tıbbi kaynakların ihtiyaca göre dürüstçe ve hakça paylaştırılmasını gerektirmektedir. Bu ahlaki ilke ile tedavi ve bakımda, kullanılan araç, gereç ve teknik donanım kaynakları, hastanın bireysel gereksinimleri belirlenerek eşitlik ilkesine uygun olarak dağılımı sağlanır. Kişiler, etnik kökenleri, politik inançları, milliyetleri, cinsiyetleri, dinleri ya da kişisel özellikleri, birileri ile olan yakınlıkları ne olursa olsun, gerekli sağlık bakımını adilce ve en iyi şekilde alma hakkına sahiptir. Bir suçtan dolayı hüküm giyen kişiler dahi, gerekli tıbbi bakımı almak konusunda diğerleriyle eşit haklara sahiptir.
Sağlık personeli, bakmakla yükümlü oldukları hastalar arasında adil bakım yapmakla sorumludur. Toplumun tüm üyelerine aynı oranda bakım vermek mümkün olmayabilir, ancak kişilerin bakım imkânlarına ulaşım konusunda, eşit olanaklara sahip olması gerekir.

5. Dürüstlük ve Doğruluk ilkesi

Bu iki ilke, hasta ve ailesine gerçeği söyleme, dürüst olma zorunluluğunu getirir. İnsanlar kendileri hakkındaki gerçeği öğrenme hakkına sahiptir. Böylece sağlık personeli, hasta ve ailesi arasındaki ilişkilerin, dürüst, güvenilir bir ortamda kurulması sağlanır. Sağlık personeli hastasının güvenini kazanmamışsa tedaviden beklenen başarı elde edilemez.

6. Sadakat / Sözünde Durma ilkesi

Bireyin kendisi dışında birine inanması, bağlanması ve verdiği söze sadık kalması anlamında kullanılan ahlaki bir ilkedir. Verilen sözün tutulması sağlık personeli ile hasta ilişkisinin güven ortamında olmasını sağlar.
İnsanın sözünde durması sadece mesleki uygulamalar, hasta-personel arası ilişkiler veya öğretmen-öğrenci ilişkileri için değil; hayatımızın her alanında geçerli ve önemli, erdemli bir davranış şeklidir. Bu nedenle yerine getirilemeyecek sözler verilmemeli, verilen sözler de mutlaka yerine getirilmelidir. Ancak, verilen sözün yerine getirilmesini engelleyecek çok önemli bir mazeret olması durumunda; söz verilen kişiye önceden ulaşarak mazeret bildirilmeli ve rızası alınmalıdır.

6. Sır Saklama ilkesi

Hipokrat Andında “Hastama ait bilgileri kimseye açıklamayacağım ve onları sır olarak saklayacağım” ifadesi yer alır. Sağlık personeli, sağlık kurumunda hastalar hakkında öğrendiği tüm bilgileri gizli tutmak durumundadır. Personel, hizmet verdiği bireyin fiziksel, ruhsal ve sosyal açılardan mahremiyetinin korunmasını sağlar. Hizmet verdiği bireyin kendisi ya da ailesi ile ilgili olarak paylaştığı bilgileri, yasal zorunluluk ve kendisinin ya da üçüncü kiĢilerin hayatını tehdit eden bir zorunluluk olmadığı sürece bireyin rızası olmaksızın başka bireylerle paylaşamaz. Kayıtların gizliliğine özen gösterir ve kayıtlara hastanın bakım ve tedavisiyle doğrudan ilgili olmayan kişilerin ulaşmasını engelleyici önlemleri alır.

7. Gerçeğe Uyma ilkesi

Ahlaken ve yasal açıdan gerçeğe bağlılık ilkesidir. Sağlık personeli bu ilke ile akılcı, gerçeği araştıran ve hizmeti belgeleyen davranışlarla doğruya yönelir. Sağlık personeli mantığına sığmayan herhangi bir olayı sorgular, sorularına tatmin edici bir cevap bulana kadar araştırır, gerçekliğine inandığı bilgileri savunur ve gerçeği ispatlamaya çalışır. 

8- Sözcülük

Hasta, kendi adına konuĢup karar veremiyorsa ve hasta adına konuĢabilecek kimse yok ise; hastaların bu becerileri geri gelene kadar hastanın çıkarlarını korumak amacıyla sözcülüğünü yapmaktır. Bu sözcülüğü yaparken sağlık mesleklerinin tanımladığı biçimde değil, hastanın tanımladığı biçimde yapılması gerekir.


3 yorum:

  1. Bazen öyle anlar oluyor ki hasta doktor ve hemşire arasında etik kararlar ı hiç önemsemiyorlar umarımbu konularda calısanlar ve hiznet alanlar birazdaha bilinçlenir.

    YanıtlaSil